TÜRKİYE
ÖLÇME
ARAÇLARI
DİZİNİ
© Prof. Dr. Halil Ekşi I Marmara Üniversitesi I toadizini@gmail.com

Çıkarım Becerilerini Değerlendirme Aracı

Kullanım İzni
Geliştirdiğim(iz) / uyarladığım(ız) ölçme aracının atıf gösterilmesi ve bilimsel araştırmalarla sınırlı olmak kaydıyla kullanılmasına izin veriyorum/z/. Araştırmanının başlangıcında araştırmanın amacı ile bir bilginin sorumlu yazara e-posta gönderilmesi yeterlidir.


Makale

İNDİR


Link: https://www.anadiliegitimi.com/tr/pub/issue/79072/1286233


Ölçek Çeşidi: Geliştirme


Kategori(ler):

10 Psikoloji » 130 Duygu Durumu, Duygusal Tepkiler ve Motivasyon » 142 Sosyal Beceriler

30 Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme » 330 Ölçme ve Değerlendirme » 376 Okuma Yazma Eğitimi » 378 Türkçe Eğitimi


Kaynak Türü: Makale


Kaynak/Referans:

Çetinkaya, G., Yalınkılıç, K., Karakoç Yurtseven, T. ve Aydın, M. (2023). Çıkarım Becerilerini Değerlendirme Aracının geliştirilmesi. Ana Dili Eğitimi Dergisi, 11 (3), 473-490. https://doi.org/10.16916/aded.1286233


Geliştiren/Uyarlayan: Mustafa Aydın, Gökhan Çetinkaya, Kadir Yalınkılıç, Tuba Karakoç Yurtseven


Yıl: 2023


Kaynak Adı: Çıkarım Becerilerini Değerlendirme Aracının Geliştirilmesi


Dergi: Ana Dili Eğitimi Dergisi


Cilt: 11


Sayı: 3


Sayfa Aralığı: 473-490


DOI: https://doi.org/10.16916/aded.1286233


Sorumlu Yazar: Gökhan Çetinkaya


İletişim: gokhancetinkaya76@hotmail.com


Ölçülen Özellikler: çıkarım becerisi


Alt Boyutlar: edimsel/betiksel çıkarım, önermesel çıkarım, sözcüksel çıkarım


Örnek Maddeler ve Madde Sayıları:
ÇIKARIM BECERİLERİNİ DEĞERLENDİRME ARACI

1. Evinde uzun zamandır romanı için çalışan yazarı, yakın bir dostu ziyaret eder. Hüzünlü ve içlenmiş bir hâlde bulur onu. “Nedir bu hâl?” dediğinde aldığı cevap şudur:
— Romanımın kahramanlarından biri şehri terk ediyor. Ona üzülüyorum.
— Senin elinde değil mi bu? Göndermezsin olur biter.
— Ah, keşke!.. Ama bu, benim elimde değil ki... O gidecek mecburen, öyle istiyor çünkü.
Yukarıdaki metinde altı çizili ‘’ona’’ ve ‘’o’’ sözcükleri sırasıyla aşağıdaki hangi söz öbeklerinin yerine kullanılmıştır?
A) kahramanlardan birinin şehri terk etmesine-yazar
B) duruma müdahale edememesine- kahramanlardan biri
C) kahramanlardan birinin şehri terk etmesine- kahramanlardan biri *
D) duruma müdahale edememesine- yazar

2. Herhangi bir ortamda konuştuğunuz veya internette araştırdığınız bir konunun, telefonunuzda veya bilgisayarınızda önünüze reklam olarak gelmesiyle birçoğunuz karşılaşmış hatta “Bunlar nereden biliyor benim neyi konuştuğumu, neyi araştırdığımı?” diyerek şaşırmışsınızdır. Güvenlik uzmanları bu tür bilgilerin, önünüze gelmesinin sizin internet ortamında bilerek veya bilmeyerek verdiğiniz izinler nedeniyle olduğunu aktarıyorlar.
Yukarıdaki metinde altı çizili ‘’bunlar’’ sözcüğü aşağıdaki hangi söz ya da söz öbeğinin yerine kullanılmıştır?
A) internet ortamı
B) reklamlar *
C) izinler
D) güvenlik uzmanları

3. Başarılı insanların, hedefleri konusunda gerçekçi ve net beklentileri vardır. Bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştirir ve uygularlar. Sorumluluk üstlenir, risk alır, geleceği şekillendirecek adımları belirler ve atarlar. Bu insanlar geleceği hayal eder ve bu hayalleri paylaşırlar. Hayalleri gerçekleştirme yöntemlerinden biri de bunları paylaşmaktır. Sözlü ya da yazılı tekrarladıkları bu hayalleri netleştirir, toplum önünde kendilerini hayalleriyle özdeşleştirerek kişisel sorumluluklarını pekiştirirler. Başarılı insanlar yenilgilerini kabul ederler. Gerçeklerle yüzleşip başkalarının deneyimlerinden faydalanırlar. Kendileriyle barışıktırlar, bu nedenle stres düzeyleri düşüktür ki bu onların hedeflerine odaklanmalarını sağlar. Uzun vadeli hedeflere odaklanınca zamanı etkili kullanırlar.
Yukarıdaki metinde altı çizili ‘’bunlar’’ ve ’’onlar’’ sözcüğü sırasıyla aşağıdaki hangi söz öbeğinin yerine kullanılmıştır?
A) geleceği şekillendirecek adımlar-başarılı insanlar *
B) uzun vadeli hedefler- başkalarının deneyimleri
C) kişisel sorumluluklar- uzun vadeli hedefler
D) stres düzeyleri- başarılı insanlar

4. İyi bir gözlemci olan Muzaffer İzgü, yazar olarak beslendiği toplum ile iç içedir. Yazdıklarında yaşadıklarından, gözlemlediklerinden yola çıkar. İçinde yaşadığı halkın sıradan insanlık hâllerini, gerçekçi eleştiriler ve gülmece üslubuyla ortaya koyar. Onların sevinçlerini, özlemlerini, hayallerini, hayal kırıklıklarını yazar. Topluma ve insana ayna tutar. Toplumcu-gerçekçi bakış açısıyla bireylere ve olaylara eleştirel bir tutumla değinen Muzaffer İzgü, eleştiride gülmeceyi araç olarak kullanır. Onun gülmecesi, kaba gülmece unsurlarından oluşmaz. Gülmecenin içinde düşünce ve emeğin olmasını ister, gülmece ögesi onda bir amaç değil, araçtır.
Yukarıdaki metinde altı çizili ‘’onlar’’ sözcüğü aşağıdaki hangi söz veya söz öbeğinin yerine kullanılmıştır?
A) gülmeceler
B) hayal kırıklıkları
C) halk *
D) insanlık halleri

5. Maraton, yaklaşık 42 km'lik uzun bir koşu. Ancak insanların maratonu hayvanlar âlemindeki maratonun yanında önemsiz kalıyor. Kuzey sumrusu, her yıl Kuzey ve Güney Kutupları arasındaki 48 bin km'lik mesafeyi uçarak kat ediyor. Kırlangıçlar, yaşamlarının büyük bir kısmını uçarak geçiriyor. Aralarında albatrosun da bulunduğu bazı deniz kuşları yıllarca karaya inmeden uçuyor.
Metnin bağlamından hareketle ‘’sumru’’ sözcüğü ne anlama gelmektedir?
A) balık
B) fok
C) kırlangıç
D) bir deniz kuşu *

6. İnsanların beğenileri birbirine uymaz. Karşınızdaki kişi belki kırmızıdan hoşlanır, siz yeşili seviyorsunuzdur. O, Wagner’in müziğini beğeniyor, siz Mozart’ı yeğliyorsunuzdur. Beğenileri sizinkine uymuyor diye onu zevksizlikle, kabalıkla mı suçlayacaksınız? Ona kızacak mısınız? Onun da sizin de beğendiğiniz şeyleri yansız olarak değerlendirmelisiniz. İşte, düşünce alanında da böyledir. Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır. Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini, anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız. Onları inceleyiniz. Bakalım ne yenilikler bulacaksınız. Tabii ki bütün insanların düşüncelerinde olduğu gibi iyi ve kötü yönler görecek, doğru ve yanlış noktalar bulacaksınız.
Metnin bağlamından hareketle ‘’yeğlemek’’ sözcüğü ne anlama gelmektedir?
A) beğenmek
B) incelemek
C) sevmek
D) tercih etmek *

7. Atasözleri ve deyimler eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kim tarafından söylendiği belli değildir. Yani hem atasözleri hem de deyimler anonim ürünlerdir. Az sözle çok şey anlatan kalıplaşmış sözlerdir. Bu nedenle atasözlerinde ve deyimlerde kelimelerin yerleri değiştirilemez ve kelimelerin yerine eş anlamlısı kullanılamaz. Atasözlerini ve deyimleri birbirinden ayıran bazı özellikler vardır. Atasözleri cümle şeklindeyken deyimler genellikle söz grubu şeklindedir. Atasözleri tüm zamanlar ve herkes için geçerliyken deyimler anlık durumlar için geçerlidir. Atasözleri topluma öğüt verirken deyimler sadece içinde bulunulan durumu bildirir.
Metnin bağlamından hareketle ‘’anonim’’ sözcüğü ne anlama gelmektedir?
A) söyleyeni belli olan
B) söyleyeni belli olmayan *
C) az sözle çok şey anlatan
D) kalıplaşmış sözler

8. Milyonlarca papatya, yolun her iki tarafını da kaplamıştı. Aralarında yer yer çaresizliklerine başkaldırmış gelincikler... Gökyüzüne karışık bulut renkleri düşmüş. İlk cemre de düştü ya, toprak uyanma sancısı çekiyor. Kışın bile yapraklarını dökmeyen bazı ağaçlar, yeşil elbiselerinin en güzellerini kuşanmışlar. Uzanıp giden yol boyunca dağlar… Çoğunun tepesinde bir avuç bulut... Güneş ısıtmıyor.
Metnin bağlamından hareketle sırasıyla ‘’gelincik’’ ve ‘’cemre’’ sözcüğü ne anlama gelmektedir?
A) bir hayvan türü- soğuk
B) bir çiçek türü- su
C) bir hayvan türü- su
D) bir çiçek türü- sıcaklık *

9. Ben bir gün evde yalnız başıma kaldım. Hasan’la Dadaruh dere kenarına inmişlerdi. İçimde bir tımar etmek hırsı uyandı. Kaşağıyı aradım, bulamadım. Ahırın köşesinde Dadaruh’un penceresiz küçük bir odası vardı. Buraya girdim. Rafları aradım. Eyerlerin arasına filan baktım. Yok, yok! Yatağın altında, yeşil tahtadan bir sandık duruyordu. Onu açtım. Az daha sevincimden haykıracaktım. Annemim bir hafta önce İstanbul’dan gönderdiği armağanlar içinden çıkan fakfon kaşağı, pırıl pırıl parlıyordu. Hemen kaptım. Tosun’un yanına koştum. Karnına sürtmek istedim. Rahat durmadı. Dönüp burnuyla bana vurdu. Öteki atlar da durmuyorlardı.
Yukarıdaki metne göre Dadaruh, kaşağıyı nerede saklamaktadır?
A) Ahırın köşesinde
B) Odasındaki raflarda
C) Eyerlerin arasında
D) Yeşil bir tahta sandıkta *

10. Ablam ve ben evimizin salonunda saat başı öten guguklu saatimizi çok seviyorduk. Annem bu saatin antika bir saat olduğunu bu saatin aynısından yıllardır görüşmediği kız kardeşinde de olduğunu söyler dururdu. O zamanlar annemin uzun yıllardır dargın olduğu kardeşini hiç görmediğimiz için bunun çok üzerinde durmazdık. Bir gün ablamla birlikte bir sahafın önünden geçerken anneme çok benzeyen bir kadın gördük. Kadın galiba sahafın sahibiydi. Dayanamayıp sahafta gördüğümüz kadınla konuşmak için içeri girdiğimizde kadının arkasındaki duvarda asılı olan guguklu saati gördük. Bizim evdeki saatin aynısıydı, hatta ta kendisiydi. Bir an için ablamla göz göze geldik, acaba bu kadın tahmin ettiğimiz kişi olabilir miydi?
Yukarıdaki metne göre çocuklar sahafta karşılaştıkları kadının kim olduğunu düşünüyorlar?
A) Annelerinin yakın bir arkadaşı
B) Teyzeleri *
C) Eski komşuları
D) Halaları

11. Agatha Christie 1926 yılında on bir gün boyunca ortadan kaybolur. Yapılan tüm aramalara rağmen bulunamaz. Günler sonra arabası bir göl kenarında bulunur ve Agatha’nın bavulları yerlere saçılmış vaziyettedir. Bu olayın ardından bir gün sonra Agatha ortaya çıkar ama konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmaz. Bu olayın kaza süsü verilmiş bir senaryo olduğu düşünülür. Kimilerine göre ise Agatha, hafıza kaybı yaşadığı için bilmediği bir yere gitmiştir. Ama gerçekte ne olduğunu Agatha’dan başka hiç kimse öğrenememiştir.
Yukarıdaki metne göre Agatha Christie ne kadar süre kayıptır?
A) Bir hafta boyunca
B) On yedi gün boyunca
C) Bir ay boyunca
D) On bir gün boyunca *

12. Hayatının ilk senelerini uzun bir süre tek başına geçiren albatros kuşları, yeterli erişkinliğe varana kadar yalnızdır. Kendisine uygun eşi bulduktan sonra ise ömrünün geri kalanını yalnızca eşiyle birlikte geçirir. Eşler birbirlerine son derece saygılı ve centilmendir. Saatlerce birbirlerine sevgi gösterilerinde bulunurlar. Dişi albatros senede bir tek beyaz yumurta yumurtlar. Eşler nöbetleşerek kuluçkaya yatarlar. Eşlerden birisi denizde iken diğeri yumurtanın üzerinde bir hafta kadar oturabilir. 80 günlük kuluçka devresinden sonra çıkan yavruyu 8-9 ay sindirilmiş besinleri gagasına kusarak beslerler.
Metne göre albatros kuşlarının yalnızlığı ne zaman sona erer?
A) 80 günlük kuluçka devresinden sonra
B) Kendisine uygun eşi bulduktan sonra. *
C) Hayatının ilk senelerinde.
D) Eşlerden birisi denizden döndüğünde.

13. Sabahın erken saatlerinde gök gürültüsü sesleriyle uyanan Kerem, ağlamaklı gözlerle pencereden dışarı bakıyordu. Oysaki hava bir gün önce günlük güneşlikti, yoksa bahçede bu kadar hazırlık yaparlar mıydı? Annesi ise onu teselli etmek için türlü türlü bahaneler uyduruyordu ama boşuna çabaladığının farkındaydı. Sonuçta senede bir gün olan bir şeydi bu doğum günü partisi. Bahçe süslemeleri ve balonlar, rüzgârda savrulurken bir de pastacının arayıp pastayı yetiştiremeyeceğini söylemesi Kerem’i gözyaşlarına boğmuştu?
Yukarıdaki metne göre Kerem neden bu kadar üzgündür?
A) Yağmurlu havaları sevmediği için.
B) Pikniğe gidemeyecekleri için.
C) Hazırlık yaptığı doğum günü planı bozulduğu için. *
D) Annesiyle tartıştıkları için.

14. Dedem, portakal, limon ve nar ağaçlarının arasında tek katlı şirin bir evde yalnız başına yaşıyordu. Ne zaman köye gidecek olsak dedem bizi her zaman evin önündeki küçük çardakta karşılardı. Kış aylarında bile mutlaka bu çardakta otururdu dedem. Çardağı çok kıymetliydi ve kimselerin orada oturmasını istemezdi. Tabi ben hariç. Dedem beni çok sevdiği için çardakta oturmama hiç kızmaz, aksine benim orada oturmamdan çok keyif alırdı. Bir gün annemler beni okuldan aldı ve apar topar köye geldik. Yol boyunca annemin hıçkırıklarına bir anlam verememiştim. Arabadan indiğimde çardakta bekleyen kalabalığı görünce anladım dedemin öldüğünü ve gözyaşlarımı tutamadım.
Yukarıdaki metne göre çocuk dedesinin öldüğünü nasıl anlıyor?
A) Annesinin ağladığını görünce.
B) Anne ve babası okula gelince
C) Babasının ağladığını görünce.
D) Çardakta bekleyen kalabalığı görünce. *

15. Pelin, elbise dolabının önünde çaresizce bütün kıyafetlerini deniyordu. Yatağının üzeri kıyafetlerle dolmuştu. Siyah elbisesi onun yine her zamanki gibi imdadına yetişecekti ki fermuarı yırtıldı. Ne kadar nefesini tutsa da çizgili ceketinin düğmeleri kapanmıyordu. Aynanın karşısında sarı puantiyeli elbisesinden de umudu kestiğinde öfkeden deliye dönmek üzereydi. O sırada kendisine seslenen annesine beş dakikaya aşağıya ineceğini söylemişti. Ancak bu koşullarda bunun pek de mümkün olamayacağının farkındaydı. Değil beş dakika beş saat de geçse bu elbiselerin içine girebilmesi imkânsızdı. Çünkü çok kilo aldığı için özel günlerde kullanabileceği hiçbir kıyafetine sığamıyordu.
Yukarıdaki metne göre Pelin neden hazırlanamamıştır?
A) Elbiselerinin hiçbirine sığamamıştır. *
B) Hangi elbiseyi giyeceğine karar verememiştir.
C) Hızlı hazırlanmayı bir türlü beceremiyordur.
D) Heyecandan eli ayağına dolaşmıştır.

16. Avustralya’nın yerlileri olarak bilinen Aborjinler, 18. yüzyılda kaşif ve sömürgeci güçlerin geldiği zamana kadar dış dünyadan tamamen kopuk yaşadı. O güne kadar geleneksel yaşamlarına devam ediyorlardı. Aborjinler yazılı bir dil kullanmayı reddetmişlerdi çünkü onlara göre yazı belleğin gücünü yok ediyordu. Yazısız ve sözlü kültüre bağlı bir şekilde yaşanan bu kültürlerde bilgiler, şarkılar ve hikâyelerle nesilden nesile aktarılıyordu.
Yukarıdaki metne göre Aborjinler niçin yazılı bir dil kullanmayı reddetmişler?
A) Şarkı söylemeyi çok sevdikleri için.
B) Yazının belleğin gücünü yok ettiğini düşündükleri için. *
C) Dış dünyadan tamamen kopuk yaşadıkları için.
D) Yazmayı öğrenmek çok zor olduğu için.

17. Yollardaki ölüm ve yaralanmaların çoğu başkalarının yasal ve ahlaki haklarına saygı duymayı reddeden sürücülerin çağdaş olmayan davranışlarından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla yollardaki katliam toplumsal bir sorun olarak değerlendirilebilir. Araç için güvenlik önlemleri hem üretim hem de süreli olarak yapılan yola elverişlilik denetimleri ile yükseltildi. Ayrıca hız limitleri düşürüldü. Alınan bu önlemler sayesinde kaza oranları azaldı. Ancak kaza uzmanları, sürücülerin davranışlarında çok az iyileşme olduğu veya hiç gelişme olmadığı için hâlâ endişeleniyor.
Paragrafa göre trafik kurallarını ihlal eden sürücüler ………….
A) yollarda sahip olduğumuz en deneyimsiz sürücülerdir.
B) her zaman yol koşullarını suçlamaktadır.
C) kayıtlarda daha önce trafik ihlali veya kaza olmayan sürücülerdir.
D) aynı yolu paylaştığı kişiler için en büyük tehdittir. *

18. Taha, işyeri arkadaşı Ozan’ın onu hafta sonu kamp gezisine çıkaracağı için çok heyecanlıydı. Çünkü her ikisi de cezaevindeki yoğun iş temposundan oldukça yorulmuşlardı. Taha ve Ozan balığa çıkmayı, yürüyüş yapmayı planladılar. Ozan ve Taha kamp malzemelerini toplayıp önümüzdeki eğlenceli hafta sonu için evlerinden çıkmak üzereydiler. Tam o sırada televizyonda cezaevindeki isyan haberine gözleri ilişti ve aynı anda ikisinin de telefonuna bir mesaj geldi. Mesajı okuduklarında ikisinin de başı önlerine düştü ve omuzları çöktü.
Sizce Taha ve Ozan hangi meslekte çalışmaktadırlar?
A) Mühendislik
B) Gardiyanlık *
C) Hâkimlik
D) Gazetecilik

19. Arda düştüğü yerden dizlerinin parçalandığını ve iki dizinde kanama olduğunu fark etti. Hızlıca kalkmaya çalışırken pantolonunun doğruldu. Önce üzerindeki tozu elleriyle silkeledi ve yaralarının üzerindeki küçük taş kırıntılarını temizledi. Ani bir hareketle başını arkaya çevirdi ve motosikletin ön tekerinin halen döndüğünü gördü. Koşarak motoru yerden kaldırdı ve çabucak evin yolunu tuttu. Eve ulaşır ulaşmaz motoru bahçe hortumuyla özenle temizledi ve garajdaki yerine dikkatlice yerleştirdi. Bu sırada annesiyle bahçede karşılaştı ve annesi ona “Arda bu ne hal, sana ne oldu?” diye sordu. Arda hiç duraksamadan annesine “Okul dönüşü daha önce mahallemizde hiç görmediğim bir köpek bana saldırdı ve kaçarken düştüm.” dedi.
Arda annesine neden bir köpeğin saldırısına uğradığını söyledi?
A) Mahalledeki başıboş köpeklere dikkat çekmek istedi.
B) Okul dönüşü aynı yolu artık kullanmayacağını söylemek istedi.
C) Motoru izinsiz kullandığını gizlemek istedi. *
D) Köpekten kaçmanın iyi bir düşünce olmadığını anlatmak istedi.

20. Leyla Hanım 80 yaşın üzerindeydi. Çitlerle çevrili çok küçük bir avlusu olan küçük bir evde yaşıyordu. 16 yaşındaki köpeğini yeni kaybetmişti ve hemen başka bir köpek almaya karar verdi. Leyla Hanım hayvan barınağına gitti ve bütün köpeklere baktıktan sonra seçimini ikiye indirdi. İlki iri, siyah, bir yaşında bir av köpeğiydi. Çok fazla enerjisi vardı ve dönümlerce arazide koşmaya alışmıştı. İkinci köpek küçük, üç yaşında bir kırmaydı. Ona sahip olan kişiler, bütün gün evde yalnız kaldığını ve bahçeye çıkmak için köpek kapısını nasıl kullanacağını bildiğini söylediler.
Sizce Leyla Hanım hangi köpeği seçti?
A) Leyla Hanım siyah bir yaşındaki av köpeğini seçti.
B) Leyla Hanım, üç yaşındaki küçük kırma köpeği seçti. *
C) Leyla Hanım köpeklerden birini seçmedi.
D) Leyla Hanım her iki köpeği de seçti.

21. Doruk bisikletini durduğu yere fırlattı. Bisikletini birçok kez garaj yolunda bırakmıştı. Babası birkaç kez, o bunu yaptığında neler olabileceğine dikkat çekmişti. Bir sabah babası işe giderken, Doruk dışarıdan bir çarpma sesi duydu.
Metne göre aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
A) Doruk sık sık bisiklete binerdi.
B) Doruk, hatasından bir ders çıkardı.
C) Doruk’un babası bisikletinin üzerinden geçti. *
D) Bisikleti garajdan çalındı.

22. İnanılmaz güçleri ve öngörülemezlikleri nedeniyle seller çok büyük hasara neden olabilir. Evleri, yolları ve binaları mahvedebilirler. Seller ağaçları devirebilir ve çamur kaymalarına neden olabilir. Taşkınlar genellikle geride çamur, kum ve moloz bırakır. Bir selden sonra temizlenmesi aylar alabilir.
Parçaya göre aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
A) Bir selden sonra temizlik yapmak pahalı olabilir ve zaman alabilir. *
B) Taşkınlar sadece kıyı boyunca meydana gelir.
C) Taşkınlar o kadar tehlikeli değil.
D) Sel suları kuruduktan sonra sorun bitiyor.

23. Genellikle gece gökyüzünde görülen kırmızımsı turuncu bir gezegen olan Mars, uzun zamandır insanların ilgisini çekiyor. Yıllar önce, bilim adamları Mars'ın hareketlerini haritalamak için teleskopları kullandılar. Modern bilim adamları, bir teleskopla Mars'a bakmaktan daha fazlasını yapabilirler.
Parçaya göre, modern bilim Mars'a ilgi duyanlara nasıl yardım edebilir?
A) Gezegeni görmek için sadece teleskopları kullanabilirler.
B) Gezegen hakkında yeni, derinlemesine bilgi edinebilirler. *
C) Kendi başlarına gezegeni ziyaret etmek için uçabilirler.
D) Diğer gezegenler hakkında da bilgi edinebilirler.

24. Video oyunları en büyük endüstrilerden biridir. Her geçen gün daha fazla çocuk video oyunlarına bağımlı hale geliyor. Sektörü çok şiddetli olmakla suçlayan birçok video oyununu içinde barındırıyor. Artık şiddet içerikli oyunları çocukların oynamaları alışılmadık bir durum değil. Toplumun şiddet içerikli video oyunlarını ortadan kaldırma yönündeki baskılarına rağmen, her geçen gün daha fazla oyuncu bağımlı hale geliyor.
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Şiddet içerikli oyunlar yoğun ilgi görmektedir.
B) Video oyunlar çocuklar üzerinde bağımlılık etkisi yaratmaktadır.
C) Toplumsal baskılar bağımlılık oranlarını azaltmaktadır. *
D) Toplum şiddet oyunlarına karşı direnç göstermektedir.

25. Sude Hanım, giyim mağazasına giren Damla’yı gördüğünde onu ismiyle selamladı. Damla’yı kolundan tuttuğu gibi ambalajından daha yeni çıkan kazaklarla dolu bir tezgâhın önüne getirdi. Elindeki kırmızı kazağı Damla’ya doğru uzatıp nasıl bulduğunu sorarken hızlıca kazak için bir poşet hazırlamaya başladı. Mağazaya sadece çorap almak için giren Damla ise çantasındaki cüzdanı çıkarmaya çalışırken “Fena değil” dedi.
Sude Hanım hakkında nasıl bir çıkarımda bulunabilirsiniz?
A) Müşterilerle konuşmaktan çok hoşlanmaz.
B) Kazak değil daha çok çorap satmaktadır.
C) Müşterileri ikna etmekte çok yeteneklidir. *
D) Mağazadan çok para kazanmaktadır.

26. Top kalenin arkasındaki çitin üzerinden arka bahçeye fırladı. İsmail elindeki kaleci eldivenini çıkardı ve çite yaslanıp öylece donakaldı. Aslında İsmail topu almak için hemen kalenin arkasına geçebilir, çitin üstünden rahatlıkla atlayabilir ve yan bahçeye geçebilirdi. Ancak bunu yapmadı. Topun kaçtığı bahçede tasmalı, zincirli ve sert görünümlü bir köpek vardı ve köpek topa çok yakın bir mesafede ayakta bekliyordu. İsmail köpekle göz göze gelince köpeğin saldırgan bakışlarını hemen hissetti ve köpeğin hırlama sesini duydu. Arkadaşları Ömer ve Barış hemen İsmail’in yanına geldiler ve Barış İsmail’e “Bunu gerçekten yapacak mısın?” diye sordu.
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İsmail yan bahçeye geçmek konusunda kararsızdır.
B) Köpeğin varlığı Barış’ı ürkütmüştür.
C) İsmail, Barış ve Ömer’den daha cesaretlidir.
D) İsmail bundan sonraki maçlarda kaleci olmak istememektedir. *

27. Köyde iki günden beri olağanüstü zamanlara özgü bir hal var. Bayram mı? Hayır; çünkü hiç kimse yeni giysilerini giymemiş. Biri mi evleniyor? O da değil. Yalnız herkes işini gücünü bırakmış, şunun bunun evinde, hemen hemen gizli diyebileceğimiz birtakım toplantılarda… Sonra genel bir avarelik, bir kendinden geçiş, gözlerde hiç görmediğim pırıltılar…
Sizce köyde nasıl bir zaman yaşanıyor?
A) Her şeyin olağan akışında olduğu bir iki gün
B) Daha öncekiler gibi sıradan bir iki gün
C) Alışılmadık durumda bir iki gün *
D) Kimseyi şaşırtmayan bir iki gün

28. Şehrin en büyük havuzu Yaşam Park’ta ancak en yüksek atlama tahtası ise Atakum Park’ta. Beş yıldır Güven Park’taki havuzda çalışmalarını yürüten okul yüzme takımımız daha önce Yaşam Park’taki havuzda çalışmıştı. Şimdi yeniden Yaşam Park’taki havuza taşınma planları yapan yüzme takımımız gelecekte büyük başarılara imza atacağa benziyor.
Parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Atakum Park’taki havuz yüzme için kullanılamaz.
B) Yaşam Park’taki havuz yüzme için uygun değildir.
C) Okul yüzme takımı şu an en büyük havuzda çalışmalarını yapıyor ancak en yüksek atlama tahtasını kullanamıyor.
D) Okul yüzme takımı şu an en büyük ve en yüksek atlama tahtasına sahip havuzda çalışma yapmamaktadır. *


Ölçek Türü: Öz Bildirim


Kimlere Uygulanabilir: 10-14 Yaş arası Ortaokul Öğrencileri


Kullanılan Araştırmalar
scholar.google.com.tr

Sitemizden en iyi biçimde yararlanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaptığınızda çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz.    Daha Fazla Bilgi